Dünya’da her yıl Birleşmiş Milletlere üye devletlerin aynı tarihte kutladığı önemi büyük bir hafta mevcut, 10-16 Mayıs “Engelliler Haftası”. Engeller, aslında pek çoğumuzun ilk etapta zihninde başlasa da, literatürde engellilik doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yetilerini çeşitli derecelerde kaybetmiş, normal yaşamın gereklerine uyamama olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla, hepimizin bir gün engelli olabilme ihtimali söz konusu!
Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 7’sini engelli bireyler oluşturmakta. Ülkemizin nüfusu göz önünde bulundurulduğunda söz konusu bu rakam gerçekten konunun ne kadar da önemli olduğunun bir kanıtı niteliğinde.
Ancak konunun önemine rağmen Alışveriş Merkezlerinde engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştırabilecek yasal düzenlemeler maalesef detaylı bir şekilde yapılandırılmamış durumda.
Sosyolojik araştırmalara göre; özel gereksinimli bireylerin (zihinsel engelliler hariç) alışveriş merkezine gidince karşılaştıkları sorunları, mağaza içi düzenlemeler ve mağaza personeli ile ilgili engel grupları şeklinde tespit edilmiştir. Görme engellilerin mağazayla ilgili bilgileri okuyamama, rafları ve kasayı görememe, nereye gideceklerini görememe, reyonlar arasında düğmelerle sesli bilgilendirmeyi isteme, yardımcı personel bulamama, ürünün içerikleri hakkında bilgilenme isteği, yürüyen merdivene binerken sesli uyarılar olmaması, tekerlekli sandalye kullanan bedensel engellilerin ise; alışverişe gitmenin zorluğu, bir yakınla gitmenin daha kolay olması, mağaza içinde alınan ürünleri bir yere koyamama, rafların yüksek olması, yürüyen merdiven kullanamamaları, asansörün geç gelmesi, bazen ilgisiz personelle karşılaşılması, giriş kapılarının ve mağaza içinde reyonların darlığı, yürüyen merdivenleri kullanamama, asansörün darlığı, kaldırım düzeni ve girişteki döner kapılardan geçmenin zorluğu gibi engeller vardır. İşitsel engellilerin ise çevrede olanlardan haberleri olmaması, görsel uyarıların olmaması, genelde kasada ödeme sorunları yaşaması, anonsların görsele dökülmemesi, kendilerini ifade edememe, eğitimli personelin olmaması, ulaşımda sesleri duymama gibi sorunları vardır. Konuşma engelliler de görsel uyaranların olmasını, tabelalarla neyi nerede bulabileceklerinin gösterilmemesi, mağaza içinde sesli veya görsel her şeyin açıkça ifade edilmemesi, işaret dilinden anlayan personel çalıştırılmaması ve personelle iletişim kuramama, gideceği yeri soramama, avm danışmasında işaret dilinden anlayan birinin olmaması gibi sorunlar tespit edilmiştir (ATEŞOĞLU, İrfan ve ÖZSOY, Mefkure (2011) “Özel Gereksinimli Müşterilerin Alışverişte Karşılaştıkları Sorunlar Üzerine Bir Araştırma”, 16. Ulusal Pazarlama Kongresi, İstanbul: 22- 25 Kasım 2011, 89-99).
Söz konusu araştırmanın yapıldığı tarih her ne kadar günümüzden çok da uzak bir tarih olmasa da 2019 yılı itibariyle hala benzer sorunların yaşanmakta olduğu aşikar! Bazı teknolojik çalışmalar ile tüketiciye avm yönetimi dışındaki hizmet sağlayıcılardan ya da avm yönetimi insiyatifi ile sesli yönlendirmeler, bluetooth bileklikler, renk okuyucuları, yönü ayarlanabilir dijital kat yönlendirme ekranları gibi nadir hizmetler sağlanmaya çalışılsa da bu ve benzeri hizmetler zorunlu hale gelmedikçe tüketim hayatında engelli bireylerin çok da fazla yaşam şansı olmayacak gibi gözüküyor.
AVM’ler için ülkemizde halen detaylı ve dünya kriterlerini içine alan bir mevzuatın yer almamasının ne kadar üzücü olduğundan ve Alışveriş Merkezlerinin yasal düzenleyicisi statüsündeki tek kaynağın 6585 sayılı PERAKENDE TİCARETİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN 26 Şubat 2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış olan ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK olduğundan daha önce de bahsetmiştim. Her iki mevzuatta da engelliler ile ilgili tek bir düzenleme bulunmaktadır, ki bu da sadece “ortak kullanım alanları”na ilişkindir. Mevzuatımız henüz alışveriş merkezlerinde yer alan ortak kullanım alanlarının engellilerin ihtiyaçlarının dikkate alınarak oluşturulması ve engelliler için tuvalet ayrılması düzenlemelerinden öteye gidememiştir.
5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ise doğrudan bir alışveriş merkezi tanımına yer vermemişse de pasaj, çarşı gibi ticari yapıları umuma açık hizmet veren yapı olarak belirlemiştir. Yine yapılı çevrede engellilerin erişebilirliğinin sağlanması için planlama, tasarım, inşaat, imalat, ruhsatlandırma ve denetleme süreçlerinde erişilebilirlik standartlarına uygunluk sağlanır, denilmek suretiyle, kamuya açık alanlarda engelli bireylerin erişimini kolaylaştırıcı belli birtakım standartlar oluşturulmak istendiği ifade edilmiştir. Bu standartların en güzel yansıması ise Otopark Yönetmeliği’nde yer almaktadır. Zira AVM’lerin, cezai yaptırımlar nedeniyle, sıklıkla uyguladığı en önemli düzenleme, engelli araçlarına Otopark Yönetmeliği’nde belirlenen esaslar ölçüsünde park yeri ayırmak olmuştur.
Oysa yukarıdaki sosyolojik inceleme de açıkça ortaya koymaktadır ki, her ne kadar ortak kullanım alanında ve otoparklarda ihtiyaçlar söz konusu olsa da, esasen mağaza kullanımı ve engelliliğin türüne göre pek çok farklı gereksinim mevcuttur ve bu da bize yasal olarak standartların gerekliliğini hatırlatmaktadır.
Engellilerle İlgili Türk Standartları Enstitüsünce Hazırlanan ve Kabul Edilen Standartlar mevcuttur. Ancak bu standartlar içinde de alışveriş merkezlerine ilişkin doğrudan bir düzenleme yer almamakta, ancak bazı yapısal alanlardaki tasarımların engellilerin erişimine uygunluğundan kaynaklı dolaylı referanslardan söz etmek mümkün olmaktadır.
Dolayısıyla, tüm bir mevzuat silsilesi içinde AVM’leri merkeze alan ve engellileri serbestçe tüketim yapabilecekleri bir seviyeye taşıyacak teknolojik ve çağımızın gerekliliklerine uygun düzenleme ve standartların varlığından bahsetmek maalesef mümkün olamamaktadır. Oysaki Braille (kabartma) alfabesiyle yazılan etiketler, menüler veya sesli barkod ve renk okuma sistemleri, engelli arabasına uygun klipsli sepetler, yardım ve açma kapama butonları, kapıları genişletme, dikey stoklama, engelli deneme kabinlerini depolama alanı olarak kullanmama, danışma kısmında işaret dilinden anlayan personel çalıştırma ve benzeri pek çok basit standartın getirilmesi ve cezai yaptırımlara bağlanması, tıpkı otopark örneğinde olduğu gibi hızlı bir şekilde yol katedilmesini sağlayacaktır.
Hayatımızın yaklaşık yüzde 7’sini oluşturan her bir bireyin engelsiz yaşama erişebilirliğinin sağlanması ve AVM mevzuatının biran önce engelsiz yaşama uygun şekilde tasarlanmış teknolojik ve çağımızın gerekliliklerine uygun standartlar düzenlemesi ile güncellenmesi ümidiyle…